Ağustos sonunda yazmaya başlamıştım bu postu...Yolculuklar, yerleşmeler, telaşlar, beklentiler derken tamamlayamadım bir türlü - yooo tabi ki tembel değilim !!!-. Şimdi bu fotoğrafa bakınca o sıcak Ağustos sabahı, o güzelim bahçe, o mavi deniz aklıma geliyor ve...hayır ağlamıyorum gözüme toz kaçtı:(
Bu yaz geçirdiğim en güzel yazlardan biriydi ve hiç bitmemesini diledim. Olacak dilek var olmayacak dilek var; yaz bitmesin dileğimin gerçekleşmeyeceğini tabi ki biliyordum. Ben de 'e madem dünyanın düzeni bu yaz biter, sonbahar gelir sen de içine doldur bu yazı, yazdan kalanları; denizin maviliğini ezberle , gecenin serinliğini yüreğine yerleştir, güneş sarısıyla kuruyan çamaşırların kokusunu çek içine hiç bırakma' dedim kendime. Sonra yazı hatırlatsın diye boş bir gazoz şişesini tığ örgü, boncuklar ve deniz kabuklarıyla vazoya dönüştürdüm, yalnız kalmasın diye deniz kabuklarıyla bir deniz taşını da tığ örgüyle süsledim...
Yaz bitti belki ama sonbahar da güzel, kış da; yeter ki içimizdeki yazlar bitmesin, ruhumuz hep sıcak yaz günleri gibi hafif olsun....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder