22 Nisan 2013 Pazartesi

Kalem Takı-ntısı

 
 
   
 
     Günlerden neydi bilmem, ya da neden yolda yürüdüklerini, ya da yürüdükleri zaman saatin kaç olduğunu. Ama ne zaman elime süsten püsten uzak bir kurşun kalem geçse yolda bulunup iki küçük çocuğa bölüştürülen kurşun kalem gelir aklıma.



 
  Herşeyin şimdiki gibi bol ve her çeşitte bulunmadığı, her istenilenin hemen alınamadığı, bu yüzden insanların ellerindekinin kıymetini bildikleri,belki de bu yüzden yaşadıkları anın hakkını verebildikleri bir  zamanda küçük kız, babası ve kuzeniyle birlikte yolda yürürken baba yolda tozlara bulanmış,kullanılmış bir kurşun kalem  farkeder; kalemi yerden alır, tozunu silkeler eliyle, sonra cebinden çıkardığı çakısıyla kalemi iki eşit parçaya böler, her bir parçanın ucunu yine çakısıyla dikkatlice açar, bir parçayı küçük kıza bir parçayı da küçük kızın kuzenine verir. Küçük kız çok sevinir; " yeni bir kalemim olmuş gibi sevinmiştim" diye anlatmıştı sevincini bana, bir de " babam o kadar düzgün ve eşit bölmüştü ki kalemi hayran kalmıştım" demişti. Bana kalemleri,defterleri, silgileri yani aslında bütün kırtasiye malzemelerini o küçük kız sevdirdi.
 
 
 
 
 
     Belli ki Maria Cristina Belluci isimli tasarımcının da kalemlere karşı bir düşkünlüğü var, 'bir kalem sadece bir kalem olarak tükenmemeli ' demiş midir bilmem ama kalemlerle çalışmayı seviyormuş. Aslında bir kostüm tasarımıcısı olan Belluci' nin boya kalemleri parçalarından yaptığı takılar ve daha fazlası bu sayfada.
 
     

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder