Güzel bir günmüş, hava sıcak birazcık da nemliymiş, ne yaptığımın nereye gittiğimin önemi yokmuş, tahta bavulum yanımdaymış, bana yetermiş, sihirli bir kutu gibi ihtiyacım olan herşey sığarmış içine; küçük çiçekleri olan yazlık elbisem hiç kırışmazmış içinde, akşam serinliğinde istediğim renk triko hırkam hazırmış, renk renk bilekliklerime de okuduğum ve okuyacağım kitaplarıma da fazla fazla yer varmış içinde...
Hayat çok güzelmiş ve tabi ki öyle kalmazmış. Bazen zor olması gerekirmiş ama zorlaşınca hemen bir hayal kurarmışım geçermiş. Tahta bir bavul bile bana aylarca hayal kurdurtabilirmiş. Neden o hayallerimin savrulup gitmesine izin verecekmişim; kırmızı bir dolaba koyarmışım hepsini olur bitermiş. İleride belki bir tahta bavulum olurmuş, o zaman belki boyarmışım onu. Tahta bavulları dekorasyonda kullananlar da olmuş, içinde küçük dostlarını uyutanlar da, ama ben bavulum olur olmaz gidermişim bir sahil köyüne. Rüzgarda savrulan otların arasına oturur denizi seyredermişim bavulumla birlikte...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder